ADOB’un Anadolu geleneklerini çok sesli müzikle işlediği eser büyük ilgi görüyorAnkara Devlet Opera ve Balesi'nin (ADOB) Anadolu'nun tarih ve kültür hazinesini sahneye taşıyan, ''Seslerle Anadolu'' adlı eserini, 22 Kasım 2009'daki dünya prömiyerinden bugüne kadar geçen 3 yıllık sürede, yurt içi ve yurt dışındaki 100'ü aşkın temsilde yaklaşık 150 bin kişi izledi.
ADOB'un Anadolu geleneklerini çok sesli müzik eşliğinde işlediği ve Türkiye'nin değişik kentlerinin yanı sıra İspanya, Finlandiya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de sahnelenen ''Seslerle Anadolu'' adlı yapıtın araştırma ve metnini, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardımcısı Şadi Erdoğan yaptı.
Besteleri ve türkü düzenlemesi Ali Aykaç'a ait olan eser, sahne düzeninde Murat Akar, koreografisinde Özden Aktürk, sahne ve kostüm tasarımında Sevtaç Demirer, ışık düzeninde ise Fuat Gök'ün imzasını taşıyor.
Eser, çeşitli yörelerden gelenek, görenek ve adetlerin yanı sıra, türküleri, orta oyununu, Karagöz ve Hacivat, Mevlana ve Köroğlu gibi halk kahramanlarını çok sesli müzikle tanıtıyor.
Eserin araştırma ve metnini hazırlayan ve oyunda ''Meddah'' rolünü üstlenen Şadi Erdoğan, turne kapsamında geldikleri Sivas'ta yaptığı açıklamada, Seslerle Anadolu'nun 22 Kasım 2009'da dünya prömiyerini yaptıklarını anımsattı.
Ankara'daki yerleşik temsillerin yanı sıra yurt içi ve yurt dışında program yaptıklarını ifade eden Erdoğan, ''Ayrıca Samsun Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğümüzle Samsun'da Seslerle Anadolu'nun prodüksiyonunu gerçekleştirdik. Toplam iki müdürlüğün yaptığı temsil sayısı 100'ü geçti'' diye konuştu.
Yüzde 98 doluluk oranı
Erdoğan, eserin çok büyük ilgi gördüğünü dile getirerek, şunları söyledi:
''Temsillerde ortalama yüzde 98 doluluk oranıyla oynadık, oynamaya da devam ediyoruz. Türkiye'nin değişik kentlerinin yanı sıra Kıbrıs, Finlandiya ve İspanya'da da temsiller oldu. Bu temsilleri bugüne kadar yaklaşık 150 bin kişi izledi. Buradaki ilginin tek sebebi, eserde kendi kültürümüzün, türkülerimizin, danslarımızın, figürlerimizin, kostümlerimizin, aksesuarlarımızın yer alması. Çok farklı ve geniş bir hazineye sahibiz. Bunların evrensel formlarla işlenmiş olmasıyla, türkülerin çok güzel bir alt yapıyla seslendirilmesiyle, folklorumuzun, halk oyunlarımızın belli bir koreografiyle klasik bale ve modern dans estetiğiyle bütünleştirilmesiyle ortaya değişik bir anlam çıktı. Bunu slayt gösterisiyle de süsledik. Sonuçta severek oynadığımız bir prodüksiyon ortaya çıktı ve başarıya da ulaştı.''
Anadolu kültürünü 1,5 saat gibi kısa bir sürede anlatmanın mümkün olmayacağını belirten Erdoğan, seçme türkülerden, figürlerden ve hikayelerden yola çıkarak bir kolaj oluşturduklarını aktardı.
Şadi Erdoğan, eserin opera olmadığına dikkati çekerek, ''Bu bir müzikli oyun ama opera ve klasik müzik tekniğine dayandırılıyor. Kökeninde müzik, nota, dans ve figür var'' dedi.
Gittikleri hemen her yerde oyunun seyirciden büyük ilgi gördüğünü ve ayakta alkışlandıklarını anlatan Erdoğan, eseri değişik versiyonları ile sunmaya devam edeceklerini bildirdi.
2013'te Aspendos'ta
Erdoğan, 2013 yılında hayata geçirmeyi düşündükleri projelerinden bahsederek, şöyle devam etti:
''2013'te Seslerle Anadolu'nun Aspendos için çok büyük bir versiyonunu hazırlıyorum. Yeni bir kurgu, senfonik orkestra, kocaman koro, solistler, büyük dans topluluğu, ışık ve aksesuar ile Anadolu'yu, Türkiye'yi görkemli şekilde tanıtacak proje hazırlıyoruz. Birinci perdesini bitirdim, ikinci perdesini yazmaya başladım. Besteci, rejisör ve koreograf ile görüşmelerimiz devam ediyor. Görkemli bir çalışma olacak.''
Besteleri ve türkü düzenlemesi Ali Aykaç'a ait olan eser, sahne düzeninde Murat Akar, koreografisinde Özden Aktürk, sahne ve kostüm tasarımında Sevtaç Demirer, ışık düzeninde ise Fuat Gök'ün imzasını taşıyor.
Eser, çeşitli yörelerden gelenek, görenek ve adetlerin yanı sıra, türküleri, orta oyununu, Karagöz ve Hacivat, Mevlana ve Köroğlu gibi halk kahramanlarını çok sesli müzikle tanıtıyor.
Eserin araştırma ve metnini hazırlayan ve oyunda ''Meddah'' rolünü üstlenen Şadi Erdoğan, turne kapsamında geldikleri Sivas'ta yaptığı açıklamada, Seslerle Anadolu'nun 22 Kasım 2009'da dünya prömiyerini yaptıklarını anımsattı.
Ankara'daki yerleşik temsillerin yanı sıra yurt içi ve yurt dışında program yaptıklarını ifade eden Erdoğan, ''Ayrıca Samsun Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğümüzle Samsun'da Seslerle Anadolu'nun prodüksiyonunu gerçekleştirdik. Toplam iki müdürlüğün yaptığı temsil sayısı 100'ü geçti'' diye konuştu.
Yüzde 98 doluluk oranı
Erdoğan, eserin çok büyük ilgi gördüğünü dile getirerek, şunları söyledi:
''Temsillerde ortalama yüzde 98 doluluk oranıyla oynadık, oynamaya da devam ediyoruz. Türkiye'nin değişik kentlerinin yanı sıra Kıbrıs, Finlandiya ve İspanya'da da temsiller oldu. Bu temsilleri bugüne kadar yaklaşık 150 bin kişi izledi. Buradaki ilginin tek sebebi, eserde kendi kültürümüzün, türkülerimizin, danslarımızın, figürlerimizin, kostümlerimizin, aksesuarlarımızın yer alması. Çok farklı ve geniş bir hazineye sahibiz. Bunların evrensel formlarla işlenmiş olmasıyla, türkülerin çok güzel bir alt yapıyla seslendirilmesiyle, folklorumuzun, halk oyunlarımızın belli bir koreografiyle klasik bale ve modern dans estetiğiyle bütünleştirilmesiyle ortaya değişik bir anlam çıktı. Bunu slayt gösterisiyle de süsledik. Sonuçta severek oynadığımız bir prodüksiyon ortaya çıktı ve başarıya da ulaştı.''
Anadolu kültürünü 1,5 saat gibi kısa bir sürede anlatmanın mümkün olmayacağını belirten Erdoğan, seçme türkülerden, figürlerden ve hikayelerden yola çıkarak bir kolaj oluşturduklarını aktardı.
Şadi Erdoğan, eserin opera olmadığına dikkati çekerek, ''Bu bir müzikli oyun ama opera ve klasik müzik tekniğine dayandırılıyor. Kökeninde müzik, nota, dans ve figür var'' dedi.
Gittikleri hemen her yerde oyunun seyirciden büyük ilgi gördüğünü ve ayakta alkışlandıklarını anlatan Erdoğan, eseri değişik versiyonları ile sunmaya devam edeceklerini bildirdi.
2013'te Aspendos'ta
Erdoğan, 2013 yılında hayata geçirmeyi düşündükleri projelerinden bahsederek, şöyle devam etti:
''2013'te Seslerle Anadolu'nun Aspendos için çok büyük bir versiyonunu hazırlıyorum. Yeni bir kurgu, senfonik orkestra, kocaman koro, solistler, büyük dans topluluğu, ışık ve aksesuar ile Anadolu'yu, Türkiye'yi görkemli şekilde tanıtacak proje hazırlıyoruz. Birinci perdesini bitirdim, ikinci perdesini yazmaya başladım. Besteci, rejisör ve koreograf ile görüşmelerimiz devam ediyor. Görkemli bir çalışma olacak.''
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire