15 Eylül 2013 12:00 Pazar
100 bin yıllık su aygırı dişi bulundu
Antalya Karain Mağarası'nda yapılan kazılarda 100 bin yıllık su aygırı dişleri bulundu
Karain Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. Işın Yalçınkaya, yaptığı açıklamada, 28 yıldır süren Karain kazılarının bu yılki bölümünün tamamlandığını belirtti.
Karain Mağarası'nın arkeolojik araştırmaların yanı sıra doğa tarihi açısından da önemli olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, 300 metre yüksekliğindeki mağaranın ön bölümündeki ovada yüzbinlerce yıl önce göl olduğunu, burada birçok av hayvanının yaşadığını kaydetti.
Mağarada su aygırı, fil ve gergedanlara ait buluntuların bunun göstergesi olduğuna işaret eden Yalçınkaya, şöyle konuştu: "Karain Mağarası'nı bölümlere ayrılarak inceliyoruz. Bir bölümde tamamen Yontmataş dönemi buluntuları var. Buradaki kazılar sırasında 2 adet su aygırı dişi bulundu. Bunlardan daha sağlam olanı Orta Yontmataş dönemine ait. Oldukça sağlam olan dişin kullanım nedeniyle aşındığı görülüyor. Bu derece sağlam dişin ortaya çıkarılması neredeyse imkansız. Diğer diş ise Alt Yontmataş döneminden. Bu, diğerine göre daha yaşlı bir su aygırına ait. Bu dişlerin 100 bin yıllık olduğunu tahmin ediyoruz."
Dişler, o dönemdeki insanların beslenme düzeni hakkında bilgi veriyor
Prof. Dr. Yalçınkaya, ele geçen buluntuların Alt Yontmataş döneminden Orta Yontmataş dönemi sonuna kadar insanların su aygırlarıyla yaşadıkları, onları avladıkları ve kadavralarını mağaraya getirdiklerini ortaya çıkardığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu dişler Alt ve Orta Yontmataş dönemindeki insanların beslenme düzeni, ortamları hakkında da bilgi veriyor. Çünkü bu dönemlerde dünyada buzullar var. Böyle bir dönemde Anadolu şanslı ve ayrıcalıklı bölgelerden bir tanesi. Daha çok Afrika kıtasının etkisi altında. Buzul etkisinden uzak. O bakımdan burada kalın derili ya da büyük derili av hayvanlarını bulmak mümkün.
Fil ve gergedan kafatası ve dişleri
Bunun yanı sıra geçen yıllarda burada fil ve gergedan kafatası ve dişlerine de rastlamıştık." Orta ve Alt Yontmataş dönemlerinde, bugün Anadolu'da görülmeyen memeli hayvanların varlığının bölgede yoğun olduğunu anlatan Yalçınkaya, fil, gergedan ve su aygırı gibi hayvanların avlandıktan sonra parçalanarak mağaraya taşındığını söyledi. Yalçınkaya, bölgede at, aslan, mağara ayısı gibi farklı hayvanların yanı sıra keçi gibi küçük memeli hayvan kalıntılarına da rastladıklarını kaydetti.
Karain Mağarası Karain Mağarası
Antalya'nın 30 kilometre kuzeybatısında, Döşemealtı ilçesine bağlı Yağca köyü sınırları içinde denizden yaklaşık 450 metre yükseklikte bulunuyor. 500 bin yıllık olduğu belirlenen ve 63 yıl önce Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten tarafından keşfedilen mağarada 1985 yılından bu yana Prof. Dr. Işın Yalçınkaya başkanlığında kazı çalışmalarını gerçekleştiriliyor. Alt Yontmataş devrinden başlayarak Orta ve Üst Yontmataş evreleri, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç gibi protohistorik çağlarda ve Klasik Çağ'da sürekli iskan edilen mağarada 11 metreyi bulan kültür dolgusu oluşmuş durumda. Klasik dönemlerde adak mağara olarak kullanıldığı belirlenen Karain Mağarası'nın dış duvarlarında Grekçe kitabe ve nişler yer alıyor.
Karain Mağarası'nın arkeolojik araştırmaların yanı sıra doğa tarihi açısından da önemli olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, 300 metre yüksekliğindeki mağaranın ön bölümündeki ovada yüzbinlerce yıl önce göl olduğunu, burada birçok av hayvanının yaşadığını kaydetti.
Mağarada su aygırı, fil ve gergedanlara ait buluntuların bunun göstergesi olduğuna işaret eden Yalçınkaya, şöyle konuştu: "Karain Mağarası'nı bölümlere ayrılarak inceliyoruz. Bir bölümde tamamen Yontmataş dönemi buluntuları var. Buradaki kazılar sırasında 2 adet su aygırı dişi bulundu. Bunlardan daha sağlam olanı Orta Yontmataş dönemine ait. Oldukça sağlam olan dişin kullanım nedeniyle aşındığı görülüyor. Bu derece sağlam dişin ortaya çıkarılması neredeyse imkansız. Diğer diş ise Alt Yontmataş döneminden. Bu, diğerine göre daha yaşlı bir su aygırına ait. Bu dişlerin 100 bin yıllık olduğunu tahmin ediyoruz."
Dişler, o dönemdeki insanların beslenme düzeni hakkında bilgi veriyor
Prof. Dr. Yalçınkaya, ele geçen buluntuların Alt Yontmataş döneminden Orta Yontmataş dönemi sonuna kadar insanların su aygırlarıyla yaşadıkları, onları avladıkları ve kadavralarını mağaraya getirdiklerini ortaya çıkardığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu dişler Alt ve Orta Yontmataş dönemindeki insanların beslenme düzeni, ortamları hakkında da bilgi veriyor. Çünkü bu dönemlerde dünyada buzullar var. Böyle bir dönemde Anadolu şanslı ve ayrıcalıklı bölgelerden bir tanesi. Daha çok Afrika kıtasının etkisi altında. Buzul etkisinden uzak. O bakımdan burada kalın derili ya da büyük derili av hayvanlarını bulmak mümkün.
Fil ve gergedan kafatası ve dişleri
Bunun yanı sıra geçen yıllarda burada fil ve gergedan kafatası ve dişlerine de rastlamıştık." Orta ve Alt Yontmataş dönemlerinde, bugün Anadolu'da görülmeyen memeli hayvanların varlığının bölgede yoğun olduğunu anlatan Yalçınkaya, fil, gergedan ve su aygırı gibi hayvanların avlandıktan sonra parçalanarak mağaraya taşındığını söyledi. Yalçınkaya, bölgede at, aslan, mağara ayısı gibi farklı hayvanların yanı sıra keçi gibi küçük memeli hayvan kalıntılarına da rastladıklarını kaydetti.
Karain Mağarası Karain Mağarası
Antalya'nın 30 kilometre kuzeybatısında, Döşemealtı ilçesine bağlı Yağca köyü sınırları içinde denizden yaklaşık 450 metre yükseklikte bulunuyor. 500 bin yıllık olduğu belirlenen ve 63 yıl önce Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten tarafından keşfedilen mağarada 1985 yılından bu yana Prof. Dr. Işın Yalçınkaya başkanlığında kazı çalışmalarını gerçekleştiriliyor. Alt Yontmataş devrinden başlayarak Orta ve Üst Yontmataş evreleri, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç gibi protohistorik çağlarda ve Klasik Çağ'da sürekli iskan edilen mağarada 11 metreyi bulan kültür dolgusu oluşmuş durumda. Klasik dönemlerde adak mağara olarak kullanıldığı belirlenen Karain Mağarası'nın dış duvarlarında Grekçe kitabe ve nişler yer alıyor.
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire